Seviyor Sevmiyor (2016)

Konusu

Deniz küçükken son derece varlıklı bir ailenin kızıydı.. Güzelliği ve popülerliğiyle okulun göz bebeğiydi..

Yiğit de okuldaki herkesin alay ettiği gözlüklü, kısa boylu ve şişman çocuktu…

Bu ikilinin yolları ortaokuldayken kesişir. Yiğit, herkes tarafından dışlanmasına rağmen Denizona kol kanat gerer. Aralarında unutulmaz bir bağ oluşur. Deniz, Yiğit’in ilk arkadaşı ve ilk aşkı oluverir.

Ancak Yiğit 15 yaşındayken babasıyla birlikte Amerika’ya taşınmak zorunda kalınca ayrı düşerler.

Sonrasında Deniz’in hayatında başka değişimler de olur. Ailesinin matbaa şirketi iflas eder önce. Ardından o zamana kadar annesinden aldığı güzel genler gider, yerine babasının pek de güzel olmayan genleri gelir. Deniz o muhteşem güzelliğini de kaybeder.. Şansı bir türlü yaver gitmeyen Deniz, üniversiteden sonra iş de bulamaz. 29 yaşına geldiğinde, kendi deyimiyle hayatı ıskalamış olur.

Yiğit ise bu zaman zarfında zayıflar, son derece yakışıklı birisi olur. Bu da yetmezmiş gibi kariyerinde yükseldikçe yükselir. Go flamingo dergisinin New York’taki merkezinde yönetici olur. 29 yaşına geldiğinde, Türkiye Go flamingo dergisine yeni “Genel Yayın Yönetmeni” olarak göreve getirilir.

15 yıl sonra yeniden İstanbul’a dönen Yiğit, hiçbir zaman unutamadığı ilk aşkı Deniz’i yeniden görmek ister ve işler o noktadan sonra içinden çıkılmaz bir hal alır. Çünkü Yiğit’deki müthiş değişimi görüp panik olan Deniz, şimdiki görünüşünden ve hayattaki başarısızlığından utanıp gizlenir. Ardından en iyi dostu olan güzeller güzeli İrem’den bir ricada bulunur. İrem’den onun yerine geçip Yiğit’le “Deniz” olarak buluşmasını ister. İrem, Deniz’i kıramaz. Yiğit’le buluşur.

Deniz;Yiğit ve İrem’in çıktıkları akşam yemeğinden sonra bu işten kurtulduğunu zanneder. Çünkü İrem’e yurtdışına yerleşeceğini söyletmiştir. Yiğit’in de Amerika’ya geri döneceğini düşündüğü için iyice rahatlar. Ancak stajyer olarak işe alındığı Go flamingo Dergisi’nde hayatının şoku onu beklemektedir. Derginin yeni genel yayın yönetmeniyle tanışır: “Yiğit Balcı”

Yiğit, Deniz’in patronu olur. Artık Deniz her gün ilk aşkı Yiğit’in yüzünü görecektir. Üstelik iş hayatında oldukça sert ve otoriter bir adam olan Yiğit, dergiyi Deniz’e zindan edecektir. Deniz bir yandan kimliğinin ortaya çıkmamasına çabalarken, bir yandan Yiğit’in onu aşağılamalarıyla uğraşacaktır.

Baldan tatlı olan ilk aşkı, o hatırladığı masum çocuğun bu kadar büyük bir “pislik” haline gelişi önceleri Deniz’i delirtir. Yiğit hemen hemen her gün, Deniz’in beceriksiz, niteliksiz ve işe yaramaz bir amatör olduğunu yüzüne vurur. İlk aşkının adı ve soyadına sahip olan bu kıza daha da büyük bir öfke duyar. “Deniz Aslan” adını hak etmediğini söyler ona. Denizistifasını vermeyi düşündüğü gün, işi inada bindirir. Yiğit’e başarılı olacağını kanıtlayacaktır. Onu bu kadar aşağılayan bir adama boyun eğmeyecektir. Denizbir yandan bu yalanı gizlemeye devam ederken, bir yandan da derginin en gözde elemanı olmak için elinden geleni yapar..

Ancak işi hiç de kolay değildir. Kısa pantolon ve beyaz çorap giyecek kadar modadan anlamayan, rimeli inşaat terimi zanneden Deniz’i zor günler beklemektedir.

Bunlar yetmezmiş gibi İrem, çalıştığı otelde Yiğit’e yakalanınca işler daha da karışır. İrem oyunu bozmaz. Yurtdışındayken otelden güzel bir iş teklifi aldığını söyler. Yiğit çok mutlu olur. Artık bol bol görüşebileceklerini düşünür. İrem bu durumu hemen Deniz’le paylaşmak ister. Ancak Deniz, Yiğit hakkında tek bir kelime bile duymak istemediği için o gün bunu anlatamaz arkadaşına.

Kader İrem’le Yiğit’i karşılaştırmaya devam eder. İkilinin her buluşması ya da her karşılaşması İrem’in en hassas ve en kötü anlarına denk gelir. Yiğit’in bu zor günlerindeki desteği İrem’in çok hoşuna gider. Üstelik ikisinin de annesiyle ilgili büyük bir travması vardır. Bu durum İrem’i Yiğit’e daha da çok yakınlaştırır. Ancak kardeşi gibi gördüğü, en yakın dostu Deniz’in arkasından bir iş çevirmek istemez. Emir’den sürekli kurtulmak ister. Ancak her kurtulmak istediğinde ona daha da yakınlaşır. İrem, Deniz’e gerçeği söylemeyi her gün ertelemek durumunda kalır. Erteledikçe yalanı daha da ağırlaşır. Cesareti daha da kırılır. Yiğit’le görüştüğünü bir türlü söyleyemez.. Hayatı boyunca aşık olmayan İrem, bu süreçte Yiğit’e aşık olmaya başlar.

Dergide de aşk üçgenleri oluşmaya başlar. Deniz’in bu zor zamanlarında ona editör Tuna destek olur. Denizve Tuna arasında sıkı bir dostluk başlar. Her koşulda tek amacı eğlence olan Tuna, dergide en çok Deniz’le vakit geçirir. Birlikte çok eğlenirler. Ancak Deniz, Tuna’yı sadece arkadaş olarak görürken, Tuna’nın hisleri zamanla değişmeye başlar. Deniz’e aşık olur. İkilinin samimiyetini fark eden Yiğit, onları sevgili zanneder. Deniz’i tanıdıkça onun ilk aşkı Deniz’e ne kadar çok benzediğini fark eder. İlk aşkı zannettiği İrem’in ise çok değiştiğini düşünür.Yiğit, İrem’den uzaklaşırken Deniz’e yakınlaşır. Deniz’i, Tuna’dan kıskanmaya başlar.

Tüm bunlar yaşanırken özel bir dostluk daha başlar. İrem ve Tuna dostluğu..Tuna, İrem’in çalıştığı otelin süitinde yaşamaktadır. Yanlış anlamalarla başlayan ilişkileri özel bir dostluğa ve sırdaşlığa doğru ilerler. Önceleri, ikisi de Deniz’in ortak arkadaşları olduğundan habersizdir. Birbirlerine çektikleri aşk acılarını anlatırlar. Ardından Tuna her şeyi öğrenir. Deniz’i içine düştüğü durumdan kurtarmak ve en acısız şekilde bunu atlatmasını sağlamak için kolları sıvar.

Ancak Deniziçin her şey şimdilik yolundadır. Dergide işleri düzeltir. Moda hakkında bilgi sahibi olur. Bilgi sahibi olmakla kalmaz, kendi üzerinde de öğrendiklerini uygular. Pespaye görünüşünden çıkar, makyaj yapmayı öğrenir, kabarık saçlarını düzleştirir. Ortaokuldaki gibi güzel bir kızdır artık. Hepsinden önemlisi kendisini Yiğit’e kanıtlar.Yiğit, önce dışının değil içinin güzelliğini fark eder Deniz’in. Deniz güzelleşmeden önce zaten Yiğit ona aşık olmaya başlamıştır. Deniz bunu fark ettiği zaman en mutlu günlerini yaşar. Yiğit, Deniz’in yanındayken küçüklüğüne döner. İçini açar Deniz’e. O sert, duruşlu, Nazi subayı gibi görünen adam, Deniz’in yanında tüm kabuğunu kırar. Artık Deniz’in tek sıkıntısı vardır. Yiğit’e gerçekte kim olduğuyla ilgili söylediği yalan…

“Bir gün yalanım ortaya çıkarsa ne yaparım” diye düşünen sadece Deniz değil tabii. İrem’in Yiğit’le görüşmeye devam edip Deniz’e yalan söylemek zorunda kalışı da var.. İki dostun içine girdiği bu yalan girdabı gitgide herkesi içine alacak… Sırlar bir bir ortaya çıktığındaysa dengeler tamamen alt üst olacaktır…

Oyuncular